4 Eylül 2017 Pazartesi

Geri dönüş



Oohh herkesler deliler gibi tatil yaptı, güneş gördü, denizde yüzdü, bayramını kutladı değil mi?

Ama yine aynı herkesler deliler gibi işe koşturuyor değil mi sabah sabah. Çünkü pazartesi güzellikleri bunlar:D

Image result for monday

Ben iş meselesini bayramdan önceki hafta kapatmıştım. Şimdi tabii ki deneyimli bir grup eminim kıh kıh gülüyordur bana, "Bunlar iyi günlerin gebeee, sen bi' de çocuk olduktan sonra gör, işe gitmeyi bile özleyeceksin!"

Şaka değil, tatil iyi güzel ama boşluk bana iyi gelmiyor. Sabah kocam işe giderken kendimi kötürüm gibi hissettim. "Sen gelemezsin, sen evde kal!"

Son yazdığımdan bu yana üç hafta geçti, 35. haftanın içindeyim, doğurabilir sınırlar içinde. Ne ile karşılaşacağım her geçen gün biraz daha endişelendiriyor beni. Ve ister istemez bedenime de yorgunluk, yoğunluk olarak dönüyor. Tuvalet musluğunu çevirememek nasıl büyük bir acıdır bilir misin Abidin? Parmaklarım eklem yerlerinden düğümlenmiş gibi uyanıyorum, sanki geceden alçıya almışlar da sabaha tek parça kalkmışım gibi. Herkesin ayağı şişer benim ellerim şişiyor. Keşke tersi olsaydı.


Image result for fat hand
Herr yerlerim şiş!

Ah deniz... Deniz nasıl iyi geliyor anlatamam. Hala bir grup insan "Aaa denize mi giriyorsun sen?" diye beni be hamile göbeğimi kınıyor, aldırmıyorum, gülümseyip geçiyorum.

Ama çemkiriyorum da. Yakınlarıma. Daha çok anneme.
Şimdi düşününce inan ki çok üzülüyorum ama daha çok maruz kalınan daha rahatsız edici oluyor. Aileden uzakta kaldığım zamandan beri aramız hem daha iyi, hem nispeten az zamanımız olduğu için beraber geçirdiğimiz zamanı otla bokla harcamıyoruz. Bkz. Kaliteli zaman. Fakat ne zaman ki yazlık sezonu açılıyor ve biz birkaç günlüğüne değil de en az bir haftalığına yanlarında oluyoruz o zaman ya babam ya annem ikisinden biri ile artık kim kime denk getirirse eskisi gibi müdahaleli sevgiler ortaya çıkmaya başlıyor. Müdalaheyi kimse istemiyor ama kimse de yapmaktan geri kalmıyor.

Bu seferki bombaları çoğunlukla annem patlattı. Aşşırı ilgili, aşşırı hassas, sanki ölecekmişim gibi davranmaya başladı bana. Telaşlı, endişeli, gözlerde hep bir "İyi misin, ne olur iyi ol!" ifadesi. "Yav kadın, bir sakin ol ya, ölmüyorum da, hem iyiyim aynı zamanda, nedir senin derdin?" diye çok iç geçirdim. Doğumda yanımda olmak istediğini dile getirdi. Dile getirmekten çok bunun zaten normal akışının böyle olduğuna o kadar emin bir şekilde konuştu ki istemiyorum dediğimde üzüldü, ağlayacak gibi oldu. En sevmediğim şey! Şimdi kim geri adım atacak, merak ediyorum. Umarım ısrarını sürdürmez ve umarım onu ve hatta kimseyi neden yanımda istemediğimi anlayabilir. Yoksa yine bana hüsran yine bana hasret var.

Uzak en güzeli. Onları uzaktan sevmek hakikaten en güzeli.

Bu arada gıymet mode is on: Kocamın ailesi hala bir şeye ihtiyacımız var mı yok mu sormadılar, bebeğe çöp almadılar, kendi deyişiyle bebeğe öyle çaput maput almayacakmış, nasıl olsa hediye çok geliyormuş, zaten hemen küçülüyormuş, gerek yokmuş. Hiç mi heyecanın yok senin kadın ya. Bir yandan müdahale etmeyecek kadar ilgisiz davranması güzel, bir yandan da kıllanıyorum. Ne tuhaf herkes. Biri deliler gibi abartmaya meylederken biri de g.tümde değil gibi davranıyor. Kafam karışıyor benim de. Neyse, çok da ayrıntıya girmeye gerek yok, gıymet mode is off.

Artık işe gitmediğime göre evdeki bilgisayarı kullanmak zorundayım. Götüm çıkıyor hesabı açık unutacağım, birilerine yakalanacağım diye. Bilmesinler istiyorum, yoksa yazamam, yakınamam. Bu kadar ara vermemin bir nedeni de bu. Kocamla yapışık ikiz gibi dolaştığımız için "Bakim bakim, napıyosun?" deyip burnunu sokma ihtimali yüksek, o yüzden onun yanında ellemiyorum buraları hiç. Eyyy özgürlük!

Cuma günü İzmir'deki doktora gideceğiz. Her şey çok daha yakınlaşmaya ve gerçek olmaya başladı. Hamile olmayı hiç sevmedim. Hadi bu yine geçici bir durum. Ya anne olmayı da sevmezsem? Kedi annesi olmak çok eğlenceli ama insan? İnsan korkutuyor be!

3 yorum:

  1. Hoşgeldiiin. Ben de 5 haftalık blogları okumama ve yaz tatiline odaklanma sevdamdan geri döndüm, buluştuk. Gerçekte buluşabilsek de ne iyi olacaktı ama oğlan yan çizdi, bunun cebinde akrep mi olacak acaba ya, eşyası kıymetlendi son dakikada..
    Hadi az kaldı, fazla ev temizliğine hazırlığa dalma, keyfini çıkart :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceren, inan ki ben de cok isterdim gorusmek, manduca icin degil ama inan ki. Nereden nereye, ayni koordinatlardaydik ancak zamanlama tutmadi. Belki seneye:) o zaman senin oglanin yaninda bizimki de anlasacak kivama gelir belki. Bilmiyorum oluyo mu bebekler oyle😃

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil