28 Şubat 2018 Çarşamba

Dogdugundan beri hayatimin en kotu gunu

Ilk defa... Bu kadar uzun sure, bu kadar ciddi sekilde...
Uyumuyor.
Bu kadar karisik duyguyu ilk kez yasiyorum.
Cok mutsuzum.

Guncelleme: Cocuk bildigin yerini yadirgamis. Eve geldigimizde saat 17.00- 08.40 arasi 2 kez uyanarak uyudu.

Simdi yeni gundemim, cocukla bir yere gitmek.

25 Şubat 2018 Pazar

Kendi kendime "çelinc"

Bu aralar herkesler dikkat etmeye calisiyor zaten. Neye? Yedigine, ictigine, sagligina... Alternatif beslenme yontemleri pek moda oldu. Glutensizi, alkalisi, sekersizi, takviyelisi; kemik sulari likir likir iciliyor, zerdecallara doyamiyoruz, ekmek yemiyoruz falan filan. Dalga gecmiyor siddetle takdir ediyorum. Nitekim ig hesabim bu hesaplarla dolmus tasmis. Bir egilimim var. Takip ettigim bloglar da var bkz. Kahve, motivasyonum artiyor. Bir suredir zaten bazi seyleri kafamda oturtmaya calisiyordum. Sonra bir anda ilham geldi.

Saglikli yasarken ben.

Sekeri birakiyorum.

Sagligimla ilgili dogum sonrasi kilolari verememek disinda bir sorunum yok. Kronik hastalik yok, alerji yok, duyarlilik gelistirdigim bir besin yok. Ama dedim ki, sekere de ihtiyacin yok. Hem kiz icin sekersizlige alismak lazim.

Bana oyle bakma, anlayacaklar
Gecenlerde bir gun dogum gunumdu. Bir gun oncesinden cok yakin bir arkadasim gelip dogum gunu suprizi yapmis, pasta getirmisti. Pastami da yemistim, e daha ne bekliyordum. Dogum gunumun aksamina dikkat ettim ki o gun hic sekerli bir sey tuketmemisim. Bundan iyi gaz mi olur dedim ve rafine sekeri, turlu suruplari, yapay tatlandiricilari tuketmeyecegim diye karar aldim. Kuruyemisler, bal, ek sekeri olmadigina inandigim pekmez serbest.

Iyi gidiyorum- gidiyordum.

Izmir'de lokma dokulur, bilir misiniz? K
Kizi ogle uykusuna yatirdigimda birileri geldi, bir seylerin hayri miymis, neymis, lokma getirmis. Kiz uyandi, ben de mutfaga gittim, yemek yiyecegim. Bir baktim tezgahta kucuk yuvarlak, sevimli lokmalar. Akkklimin ucundan gecmedi seker yemedigim. Bir tane yedim, ikinciye acaba derken "Lan!" diye aydim. O anda orucunu yanlislikla bozmus mumin gibiydim. Cidden uzuldum. Istesem de yemiyorsum cunku seker. Bilinc disimin azizligine ugradim resmen.
Canim istemedi, ne alakasi var
Neyse, cok dayanamazsam ayda bir izin veririm kendime bir kucuk tatli icin demistim. Bunu da ona sayiyorum artik. Nazar boncugu.

Hayatimda bir gereksizi azaltiyorum. Minimal olmaya meyleden gonlumde bu bile "kendin icin bir sey yapiyorsun." canlari caldiriyor bana. Ve bu cok iyi geliyor.

Sonradan not: Motivasyonun tillahi babamdan geldi. "Bak, cok kilo almissin. Boyle giderse alirsin alirsin veremezsin sonra, siser kalirsin soyleyeyim." Cinim bibim.



23 Şubat 2018 Cuma

Bir tuhaf yazi

Bu nasil gebe isimli blogu yazmaya baslarken temel motivasyonum her seye sikayet etmekti. Hamilelige, duygulanmaya, annelige... Pek cok seyin gereksiz abartildigini, ne olacak ki canimciligi, ben ne de cool gebeyim bak demeyi falan yazacaktim. Ki yazdim da. Inanilmaz rahat bir hamilelik gecirdim. Ne midem bulandi, ne kustum, ne aserdim, ne evimin isinden geri kaldim, ne kendimi birine muhtac hissettim, ne uykusuz kaldim. Dah da saysam aslinda sayarim. Kolay bir donemdi.

Guzel miydi? Bu kadar kolay gecen, ufacik tefecik ici dolu tursucuk kizimin bu kadar sorunsuz bir zaman yarattigi zaman benim icin hic de guzel degildi. Kotu de degildi. Ama duygusuzdu. Cok duygusuz hem de. Baslangicta acik acik istemedim. Kizimi ya da baska bir bebegi isteyip istememek degil, bebekli bir kadin olmayi kabullenememekten. Sikintiya gelememekten. Hazir hissetmemekten. Hayatimin herhangi bir doneminde hamile kalayim anne olayim gibi bir istegim yoktu. Anac bir insan degilim. Cocuklarla is disinda bir diyalog gelistiremem. Aglak zirlak halleri bana fazla gelir. Butun bunlar bana anne olmamak icin bir gerekce kazandiriyordu.

Ama kullandigim dogum kontrol hapini biraktim. Ve biraktigim ay hamile kaldim. Cok hizli oldu. Daha tirnak icinde denememistik bile. Oluverdi. Ve benim icin cok aniydi. Hamileligi ve cocugumu kabullenemedim bir sure. Gercekten blog adi gibi; bu nasil gebeydim. Boyle gebe mi olurdu? Psikolog olmanin verdigi de bilgi sahibi olma haliyle icinde bulundugum duygu durumunu, cogunlukla  huznu yasarken kendimi sucladim. Cunku ortada bir bebek vardi ve arastirmalar derdi ki bebekler hisseder. Bir yandan duygularimi kabul edip coskulanmadigim icin kendimi suclarken bir yandan da zaman ilerliyordu.

Ve 40 doldu. Gelmedi kizim. Gelmek mi istemedi, ben hic hazir hissetmezken o da mi duygumu aldi benim, gelemedi mi, guvenemedi mi? Bilmiyorum. Ogrenme sansimiz da yok. Ama dogum surecim az biraz bunu gosteriyor. Baslayamayan, mudahalelere ragmen baslayamayan dogum. Dogamayan kizim.

Dun ruya gordum. Dogum anindayim. Bacaklarimin arasinda bir kafa var, elliyorum, goruyorum. Kizimin kafasi. Ayni. Incecik saclarini, rengini goruyorum. Ve mutluyum. Oluyor diyorum, doguyor iste. Hamileligim boyunca hissetmedigim coskuyu ruyamda hissediyorum.

Ve bugune geliyorum. Geceden beri ruyam ve yarattigi his aklimda. Ve kizimin dogum sahnesini yeniden sekillendirmek istiyorum. Gercegini biliýorum. Ama olmasini istedigim ve dusledigim baska.

Kizim kucagimda. Uyuyor. Izmir yolundayiz. Yagmur yagiyor, kokusu da burnumda simdi. Uyku saati konusunda endiseli ciktim evden. Simdi diyorum ki uyumasin. Ya da koynumda uyusun, ne olur. Su an sanki gebelikte onun vaktinden, sevgisinden calmisim gibi hissediyorum. Uzuluyorum.

Geri donme sansim olsaydi her seyi bastan alir ve onu karnimdayken cok sevmeye baslardim. Ben cok sevmeye biraz gec basladim cunku. Cok surundum, bocaladim. Geri donusu olmayan bu yol bana cok ama cok agir geldi. Hala zor uzunca bir sure de zor olacak.

Sevmenin disinda, bana guven duymasi benim icin cok onemli. Bugun kangurudayken kangurunun kenarina yapisivermis eli, oyle uyumus. Kucucuk cani bende. Bana guvensin, bir de babasina, kosulsuz. Yetiskinlikte su bilgi geliyor insana; ebeveynlerim beni seviyor ama gosterme sekli boyleymis demek... Yani sevdiklerine bir sekilde ikna ediyor insan kendini, sevmemek olur mu ya, diye. Ama guvenmek var bir de. Ebeveynlerim benim yanimda dedirtebilmek cok onemli . Cok sevdigim kizimin bana cok guvenmesini saglayabilirsem ben bu isi yaptim, diyebilecegim sanirim.

Yasam cok garip ya. Omrum dedigim oglum kedim evde, tek basina, kalbim kirik, yanima alamiyorum cunku annemin kedisi ile hasimlar! Kizimin iyiligi icin biraz hava degisikligi lazimdi ama. Benim icin de.

Oradan oraya, oradan oraya... Izmir bana hep iyi gelir. Kizim biraz deniz havasi alsin. Ben de insan goreyim.

Yaz gelse de Karaburun'a gitsek. Of  of.

Guncelleme: "Illa herkes hormon patlamasi yasayacak degil" derken oksitosin patlamasinin deli divane oldugum sut uretimine nasil etki ettigini bilip de onemsemeyerek nasil kendi bacagima siktigimi gormek de ucuncu gozumun acilisi oldu.  Umarim tum potansiyel analar hormon patlamasi yasar. Ben de aptalligima yanayim bence.


18 Şubat 2018 Pazar

Dorduncu ay


Sevgili gunluk. Bu satirlari kipirdamamaya calisarak, gunduz uykusunu uyuyan tavsanimin yaninda yaziyorum. Allahiimm insallah parmak sesine uyanmaz.

Harala gurele derken dort ay bitmis ya. Nasil bitmis, nasil gecmis bir garip zaman, gercekten.

Bu ayin basinda bir atak bizi karsiladi. Cok korkuttu cunku uyku duzeni hakkinda bir takim endiselere sebep oldu. Derken birkac gun surdu, gecti. Ha, soyle bir duzen degisikligi oldu; genelde biraz daha erken yatip gece 23.00 sularinda uyanir gibi oluyor. Kamera sayesinde aninda mudahale ile kurtariyoruz durumu.

Bizimki tukurmeye basladi. Agzindan kopukler cikarta cikarta tukuruyor. Bir de ses cikariyor, deli komik.

Gecenlerde asisi vardi. 4. Ay ve rota. Rotadan sonra contayi yakti. Bagirsaklari mi rahatsiz oldu bilmiyorum, birkac gundur mizirdakligi yine ustunde. Yenidoganken katlanamadigi sling ile takiliyoruz bu ara. Yapisik yapisik.

Bebek dedigin tekrari sever, ayni seylerin yapilmasini falan ister ya. Bizimki yenilikci. Bir kere guldugum seye bir daha ne gulcem, az yaratici olun koleler modunda. Katila katila guldugu bir seyi ikinci ucuncu kez yaptigimizda tukurmeye basliyor. Bizimki de lama olacakmis ama...

Donmek favorisi. 2. aydan beri donmek hayatimizdaydi zaten. Artik sikligi artti. Gelisim kitaplari diyor ki, yuz ustu yatarken sirta dogru doner. I ih. Bizimki sirttan yuz usune donuyor, bir daha donemedigi icin sinirleniyor ve bilin bakalim ne yapiyor. Evet, tukuruk! Bir de uykudayken donuyor, kendini de uyandiriyor bazen. Dun ilk kez yuzustu donmus sekilde uyudu. Ellemedim, rahattir belki diye. Ama korkmadim da degil, ya nefessiz kalirsa, ya bir sey olursa diye. Uyku egitimi veren kisiler genelde yuz ustu uyutmayi tercih ediyorlar ama yine de bir kurt dustu icime.

Gunduz hala tavsan uykusu ve hala benimle gotgote uyuyor. Memeden koparabiliyorum Allahtan. Alip yanima yatiriyorum, bazen kolum kafasinin altinda kaliyor, uyanana dek yamuluyorum. Gece bagimsiz uyuyan cocuk gunduz nasil uyuyamiyor, anlam veremiyorum.

Mamayi degistirdik. Yazmis miydim? Kocaman kocaman kati kakalar yapmaya baslamisti, ki bir suredir kabizlik sinyalleri veriyormus ama bem anlayamiyormusum. En sonunda ikinmaktan rengi gercek bir domatesle yarisir hale gelince tamam deyip o mamayla yollari ayirdim. Simdi gunde iki kez tasira tasira s.ciyor kizim. Anasi bok temizlesin, isi ne? Kaka mevzuu onemli yalniz. Olmadi mi buyuk dert. Ha bu arada kilosu da mama degistirince ciddi fark yaratti. Uc ay iskence etmisim bilmeden cocuga. Kendimize de. Ama bilemezdik ki.

Aslinda artik daha eglenceli olmaya basladi. Tek  beklentim azicik daha bagimsiz takilabilmesi. Kendi basina kaldiginda tahammul edemiyor. Cok degil ya 15 dk falan yeter bana. Gerci haksizlik edemem, bazen oluyor. Bazen de mumkun degil, tek basima kalamam anne, diyor.

Oturma denemelerine basladi. Bebek arabasinda kendini diklestiriyor, inanilmaz mutlu oluyor sonra. Sinirlendiginde de kendini atmaya calisiyor. Ha bir de, tukuruyor demis miydim?

Kahkaha atmayi ogrendi ki benim daha cok, daha da cok gormeyi diledigim bir sey bu. Cok guzel bir sey kahkaha tepkisi.

Her seye uzaniyor, uzandigi anda agzini acip yalamaya, isirmaya calisiyor. Bir de son birkac gundur gel gel deyince kollarini uzatiyor.

Insan seviyor. Konuskan insani daha cok seviyor. Bu yuzden ben de biraz anneme, Izmirim'e gidecegim, biraz sevsin, sevilsin cocuk.

Hala ara ara meme mama ortakligina agliyorum. Hala kendimi cok kotu hissediyorum. Hala ondan ozur diliyorum, yetemedigim icin. Ozguvenim parcalandi, yalan degil. Basarisiz, beceriksiz hissediyorum kendimi. Bazen isler ters gitse, sutun yetmedi ya, ondan oldu diyorum kendime. Haksizlik ediyorum evet ama bunu dusunmekten kendimi alamiyorum.

Bu ara uyku ninnisi Gulnihal. Uykuya dalisini kolaylastiriyor.

Bez acilinca cok mutlu, soyunurken cok mutlu, giyinirken icinden canavar cikiyor. Yaz gelse de rahatlasa.

Sokaga bakmayi cok seviyor. Insanlar, arabalar, hareket eden seyler cok ilgisini cekiyor.

Kanguru/ sling tahammulu daha fazla. Bu benim isimi kolaylastiriyor.

Genel olarak guzel geciyor zaman. Bir de 7.30dan once uyanmasa tadindan yenmez.




Itiraf no:3

Cocuk benim cocugum. Benden baska birisinin ona annem diye hitap etmesinden hoslanmiyorum. Ozellikle de kv.'nin. Annem deme. Baska bir sey de!

4 Şubat 2018 Pazar

Murphy, sen misin?




Bir klisedir... Anne kisisi ne zaman kendisi icin ufacik bir sey yapmaya karar verse, o zaman bebek bir anda peydah olur.

Hatirliyorum, kuzenler daha bebekken ne zaman anneleri yemek yemeye baslasa ya uyanirlar, ya cisi gelir, illa ki kadincagizin yemegi bok olur, o kalabalikta bile rahat edemezdi.

Bizim kizda da banyo sensoru var. Ne zaman tek basima banyo yapmak istesem ( kiz dogdugundan beri banyolar iki kisilik yapiliyor. Onden kizi yika, babaya ver, geri kalan zamanda miziklamaya baslamadan yikan, hizli hizli hizli...) kizim uyaniyor!

Normal yatis saatinde yatirip guzelce banyo yapayim dedim. Bir hafta once. Her sey yolunda. Uyudu. Ben de bir guzel hazirlandim. Oje falan da surecegim sonrasinda bak, o kadar hazirim. Suya girdim. Nasil mutluyum. Sicak suyun altinda butun kaslarim gevsemis, kismen medite olmusum, kendimden gecmisim... Cart diye kapi acildi. Kocam: "Kiz uyandi." Hayal kirikliginin boylesi! Dustan ciktim, kafada havlu, sinirler tepede, uyut yine piremsesi. Neyse uyudu. Ben de sac kurutmaya calis, dis fircala derken uyuklamaya basladim. Basim hafif islak kaldigi icin de ertesi gun hastalik basladi. Oh, ne guzel.

Dun de, bu kez gunduz vakti. Uyandi, beslendi. Kocam kuzenine goturmek istedi, "Ay buyur, ben de dusa girerim." dedim. Demez olaydim. Gittiklerinden bes dakika sonra mesaj geldi. "Kaka!"

Sonrasinda yine iki kisilik banyo yaptik. Pacalarimizdan kakalar akti. Kadere gel.

Sanirim artik kabullenmeliyim. Yeni banyo arkadasim. Kizim.

2 Şubat 2018 Cuma

Ay bi' atak geldi!

Dun aksam cok sevdigim, 21 aylik kizi olup bir de 12 haftalik hamileligi delilikten sayan ama yine de bagrina basan ( betimlemeye gel, sanirsin Mehmet Rauf yazdi) bir arkadasimla uyku, meme, analik, coluk cocuk uzerine konusuyorduk. Soyle bir diyalog olustu:


Allahim, nasil mutluyum, kiz sekiz bucugu gormeden uyumus, biz de ekönömik olarak g.te giren semsiyeyi kabul edip Digiturk'u kapattirmaya karar verdigimiz icin paketimiz bitmeden son bi film izleyelim demisiz, tipik Turk ailesi kis meyve tabaklarini hazirlamisiz falan...

Ana bi baktik, bebek telsizinden viyuk viyuk ses geliyo. Kiz uyanmis, yetmemis yuz ustu donmus, duzelememis, atarlaniyor. Iyi hadi, olsun falan dedim, yine bi kucaga al pispis yap. Daliyo daliyo uyaniyo, daliyo daliyo uyaniyo. Delircem. Tulum fazla geldi herhalde diye dusundum, cikardim. Yine ayni.

Vay amk, bir keyif yapacaktik bunu bana cok gordun be kizim diye hayiflaniyorum. Bu arada hatun babaya cilvelenip bana camur yapiyo. Niye? Baba onu uyutmaya calismiyor cunku. Hep analar kotu zaten!

Ulen saat oldu mu iki. Gece iki. Uyku duzeni mittesem giden cocumun uykusu bok oldu. Deliriyorum. Agliyorum. Küsüyorum falan. Yetiskin annenin triplere gel. Bir de sirf uyumamak da degil boyle sinameki bir mizirdama da eslik ediyor. Ote yandan yazistigim arkadasima da icimden sovuyorum, nazar degdirdi cocugaaa, kenafirr falan diye. Ne alakasi varsa, yazik.

Geceyi toplasan iki saatlik uyku ile tamamladim. Yenidoganken bile bu kadar degildi iki ne ya, iki ne?!

Bir taraftan da acaba nezle mi gecti (bir haftadir hastayim), mama degistirmek zorunda kaldik ( alerji mi var, bagirsak sorunu mu var) o mu etkiledi diye dusunuyorum.

Sabah oldu, ayni mizirdaklik tam gaz devam. Ikir mikir, niyaak niiyaak... Kocam uc gundur evdeydi. Hastayken back up hizmeti. Diyor ki ise gideyim mi sen soyle? Olm gitme tabii, baksana, sinirden, uykusuzluktan titriyorum, ya hep boyle olursa diye gotun gotun atiyorum, yalniz kalmak ister miyim?

Sen bilirsin, dedim. Baktim, giyinmis, suslenmis. Gitti. Vallaha da gitti. Kalakaldik mi kizceyle.

Sonra annemler geldi. Ben gelir gelmez kizi kardesime verdim. Bir aglamaya basladi, bir korktu... Resmen yabancidan korktu cocuk. Yabistirdim cevabi, kessin atak! 4. ay atagi.

Simdiye dek hic sancili ve bu kadar mizildak gecmemisti bu donemler. Ilk defa zorluyor.

Uyku cok fena. Ne sansliyiz uyuyor falan diye diye al sana sans dedi Lidya bize.

Alllaaaam nolur uzun surmesin, nooooluuurr...

Ha tabii, hastalik da olmasin, aman diyeyim.

Nitekim, birkac gun okaliptusa yapisan koala gibi gezecegiz sanirim...

Belki surda kucuk ve sevimli bir kulakcik vardir, kimbilir...