Başlığı yazarken kelimenin yazılış şeklini senelerdir yanlış bildiğimi öğrendim. Teşekkürler google.
Geleneksel şeyleri sevmem diye debelenip duruyorum ya burada. İşte bugün konu dışı. (Bir de yılbaşı) Şaman geleneği olmasından ötürü, sanki kuşakaşan bir hali var bugünün, daha ruhani, daha mistik. Atalarla temas etmek gibi benim için, Orta Asya'dan dalga dalga süzülüp gelen, iyi dileklerin havada uçuştuğu bütünleştirici bir gün.
Eskiden, çocukken, akşam sokağa çıkmak, ateşten atlamak, dilek tutmak, bütün mahallenin sokakta toplaşması, insanların sürekli gülümsemesi ve eğlendiklerini görmek çok iyi gelirdi bana. Ne severdim sokakta olmayı. Üstümüz başımız is olur, gece karanlıkta saklambaç oynar, deli gibi eğlenirdik.
Bostanlı Rekreasyon Alanı düzenlendikten sonra sahile inmeye başladık. Orası daha şenlikli olurdu. Işıklar yanar, eğlenceler düzenlenir, ateşler yakılırdı. Şimdi düşününce, İzmir'i o kadar çok seviyorum ki, gözlerim doluyor yazarken bile. Keşke orada olabilseydim, denizi içime çekip sahilde yürüyebilseydim. Neyse ki çok uzak değilim. Ama bir saat bile bazen çok saat oluyor. (İstanbullu'ları tenzih ederim :))
kaynak: google |
Bugün de yine güzel dileklerin günü. İnsanlar evlerini, bebeklerini, arabalarını, işlerini, sevgililerini, eşlerini çizip bırakacaklar gül ağacı dibine. Sonra da oradan denize. Üst akıl ben, çevre kirliliği açısından denize kağıt bırakmanın doğru olmadığını düşünsem de gül ağacı dibine dileğimi bırakıp ertesi gün alıp saklayacağım. Hayalimde gönderdim sayıyorum bence o da sayılır.
Şöyle bir cevap almasak bari:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder