17 Nisan 2017 Pazartesi

14. Hafta




Hımmm, bakalım bakalım, bu haftaya dair ne anlatayım...

Zaman içindeyken yavaş, geri dönüp bakıldığında hızlı ilerliyor. Ve geçip giderken öyle ne olmuş çok da anlamıyorum, sanki bir önceki haftayla aynıymış gibi, sanki değişiklik olmamış gibi.

Duygulanıp ağladığım şeyler arttı. Ağlamak o kadar kontrolsüz geliyor ki, tutmaya çalışsam da kendimi durduramıyorum. Sinirden, üzüntüden ağlamak gibi değil ama, boş ağlamak. Yaşamayan birinin çok anlayabileceğini sanmıyorum.

Bu hafta en çok duyduğum şey, "Kız mı, erkek mi? sorusu oldu. Her "Bilmiyorum." cevabından sonra, "Peki sen ne hissediyorsun?" diye sordular. Bir hissim yok, zaten olsa da sallamış olacağım, geçerliliği olan bir şey de değil sonuçta.

Ama yine de kız olsa fena olmaz diyorum. Kedi oğlandan sonra insan kız sevimli olabilirdi. (Evet, kedimi de çocuğum gibi görüyorum, evet, evin bir ferdi de o.)

Akrabalarla paylaşmış olduk; tebrikler, minik hediyeler, pastalar, ziyaretler bir miktar daha motivasyonumu arttırdı. Diyorum ya, çevremdeki herkes benden daha coşkulu karşılıyor bu durumu, gece uykusuzluğumda coşkulananları yardıma bekliyorum. Kıps!

Sürücü kursu nedeniyle çok yorucu bir hafta geçirdim. Beslenme düzenim bombok oldu. Akşamları hep saçma şeyler yemek zorunda kaldım. Ama bir haftaydı ve bugün son gün. Toparlayacağım umarım. Ama kursun şöyle bir artısı oldu, çok olmasa da her gün eve dönerken yarım saat yürüyüş yaptım. Devam ettirmeyi istiyorum, o bile bana kendimi iyi hissettirdi. Kendim için bir şey yapıyormuş olmak, yarım saat de olsa bedenime iyi gelecek bir şeyi yapmak güzel bir histi. Artık hava geç kararıyor, yemekten sonra çıkar yürürüm. Tabii, kavurucu sıcaklar başlayana kadar. O da taş çatlasın bir ay yapar.

Karnım büyüyor, pantolonlar ağlıyor. Etekler emekli oldu, elbiseler direniyor... Cumartesi günü bir arkadaşımın düğünü vardı ve ben tam olarak şöyle bir şeydim:


Sorry, not the fan of KK
Orutamadım, patlayacak gibiydim, halbuki elbisenin bel kısmı hariç her yeri de büyük geliyordu bana. Bol giyeceklere terfi zamanı gelmiş.

Şimdiye dek spor sütyenlerine nedense bir karşı çıkışım olmuştu. Bu hafta gaza gelip kendime iki tane aldım. Lan... Rahatmış iyi mi? :) Bundan sonra memelerin en yakın arkadaşı: 1. sütyensizlik, 2. spor sütyenleri. Bir de annemin gaza gelip aldığı emzirme sütyeni var. Normalde bedenim 75 A. A cup Türkiye'de çokça satılmıyor ben de genelde 75 B alıyorum, ekssstra desteklilerinden. Annemse bana gitmiş 85 (yazıyla seksönböööşşş) C beden emzirme sütyeni almış. Bi' de diyor ki "Satıcı kız da aynı senin gibi minyondu, ona sordum öyle aldım." Acaba o satıcı kız benim memesiz olduğumu biliyor muydu? Kaldı ki minyon olup da memesi olan çok insan var.

Aha da bu! Ama böyle kibar durmuyor, babaannemin çamaşırları gibi korkutucu!!!

Üzerime giydiğimde bedenim ve çamaşır arasında neredeyse bir karışlık boşluk kalıyor. Bu memeler emzirme zamanında ne kadar büyüyor arkadaş?

Başka da çok bir değişiklik yok gibi bende. Daha çok alıştım, kanıksadım. Yorgunluk azaldı, akşam oturup film izleyebilen insan kıvamına geldim. Fena değil yani bu aralar. Böyle devam etmesini umuyorum. İiişallah, maaaaşallah...

Çok yakışıklısınız hocam <3




3 yorum:

  1. 14. haftadan emzirme sütyeni mi almıııııış, senin annen torun torun diye ölüyormuş yahu! :D Geri verebilirsen ver, ben 75B giyiyorum normalde, en en coşkulu günde bile 85B oldu, sonra zaten 3-4 ay sonra normal bedene dönüyorsun fazla alma derim :D Ya da al aman, dantelli seksi bişiler al bari :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahahaa, annem ki ben neden 30 yaşından önce evlendim diye bana trip atan insandı, donuma kadar heves ettiği bir dönem yaşıyor şimdi :D
      O kadar memesiz bir insanım ki C cup bende seneye de giyersin kafasıyla alınmış şişme mont giyen ilkokul çocuğu havası yarattı. Annemin süt üretmem konusunda ciddi beklentileri var sanırım. :S

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil